Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aynı yerden iki Sivas fotoğrafı . 70 yıl önce, 70 yıl sonra . Ne kaybettiğimizi anlatmaya gerek yok fotoğraflara bakmak yeter .

via Sivas Herfene https://bit.ly/3Ntlbd9

Muhteşem bir Sivas kartpostalı. Sivasın en güzel zamanlarından. Adamlar İstasyon Caddesine onar katlı apartman yapmayı bilmiyordu heralde ki yatay mimariyi tercih edip ikişer katlı binalar yapmışlar .

via Sivas Herfene https://bit.ly/3LEbBD1
via Sivas Herfene https://bit.ly/3LGkdsR

Hafik ,1950 Sivas

via Sivas Herfene https://bit.ly/3HmuzLO

Koca Sivasın her yerinden duyulan Atölyenin borusu buymuş . Yakından görmek isteyenler için Ender Kırbıyık fotoğrafını çekmiş

via Sivas Herfene https://bit.ly/3Hp5GPP

Bacım sürpriz yapmış. Çok sevdiğimi biliyor, akşam bir tepsi PEZÜK KAVURMA yı getirdi verdi bana . Dedim bu sadece benim ,kimseye vermem .

via Sivas Herfene https://bit.ly/3LCOit5
via Sivas Herfene https://bit.ly/3VdhXMK
via Sivas Herfene https://bit.ly/448Ygd3
via Sivas Herfene https://bit.ly/3LE7sz4

100 yıl arayla aynı yer .

via Sivas Herfene https://bit.ly/40MupnX

Çukurbostandaki gemi görünümlü evi Erdoğan Önemlibıçak kardeşimiz fotoğraflamış. Bu not ile paylaşmış dört yıl önce. "Sivas Çukurbostandaki evin Güvertesi "

via Sivas Herfene https://bit.ly/3Hjah5O

TEKEL binası..

via Sivas Herfene https://bit.ly/3LztJhh

Yukarı Tekkeden, aynı yerden çekilmiş iki fotoğraf. Yeşilden griye dönen Sivas . Bazılarının çok sevdiği yüksek katlı apartmanların her yeri kapladığı Sivas . Ağaçsız, bahçesiz, çiçek kokularının olmadığı çok katlı apartman dairelerinde mutlu mesut yaşayan Sivaslı . Emeği geçenlere ne diyelim ? Fotoğraflar Erdoğan Önemlibıçak

via Sivas Herfene https://bit.ly/3V9cOFA
via Sivas Herfene https://bit.ly/3NelIPZ

Ülkemizi Avrupa ve Dünya Güreş şampiyonalarında gururla temsil etmiş Sivasın yetiştirdiği efsane Pehlivanlarımızdan Rahmetli ALİ DEMİR Rahmetler olsun.. Yasemin Demir arşivinden

via Sivas Herfene https://bit.ly/3Ayc2Zf

Instagram adresimiz https://bit.ly/3Ls3Akp

via Sivas Herfene https://bit.ly/3naHp8X

Atatürk Caddesi / 1930 lu yıllar.

via Sivas Herfene https://bit.ly/3Lt9C4n

Eskiden sadece radyolar vardı tek eğlencemiz. Radyo tiyatroları, müzik programları, halk hikayeleri ,çiftçilere tarım programları ve tabi ki saat başı haberler . Ankara Radyosu haberleri tüm ülkede dinlenir 19.30 da Ajans başlar,pür dikkat dinlenirdi . Evde çıt çıkmazdı. Aynen fotoğraftaki gibi evin büyükleri radyo başına toplanırdı . Fotoğraf Celal Yayman ağabeyin arşivinden.

via Sivas Herfene https://bit.ly/43ZUfaP

1960 li yılların başlarında Sivasa yüksekten bir bakış. Henüz tam bozulmamış şehir. Çoğu yapılan yerli yerinde duruyor .

via Sivas Herfene https://bit.ly/3LthOS4

ZİYA GÖKALP İLKOKULU ÖĞRETMENLERİ 23 NİSAN 1962 Hüseyin Hüsnü İlgün arşivinden

via Sivas Herfene https://bit.ly/3oMp56s

SELÇUK İLOKULU 23 NİSAN 1973 Benim okulum , o tarihte bende öğrenciydim Selçuk İlkokulunda . Hüseyin Hüsnü İlgün arşivinden

via Sivas Herfene https://bit.ly/43Yzr3w

1970'lerde Şehir Plaji(!). Kızılırmak kenarı. Hayli doğal bir ortam. Kızılırmak kenarı, aynı zamanda Sivas'ta yetiştirilen hayvanların da otlak yeri o zamanlar, "Atölye arkası, yazı" diye anılıyor. Çobanların hayvanların susuzluğunu gidermesi için getirdikleri yer. O yüzden kareye bu senaryoda girmiş, plaj sakinleriyle aynı suda ıslanıyorlar. Rahmetli Selahattin Çamayaz ağabeyin arşivi ve bu fotoğrafa yorumu ile paylaşıyorum.

via Sivas Herfene https://bit.ly/43Zz9tb

1960 Selçuk Ortaokulu Öğretmenleri Nesime Aydin arşivinden

via Sivas Herfene https://bit.ly/41ZdxeL

Çok güzel bir Ulu Cami fotoğrafı Rahmetli Selahattin Çamayaz arşivinden

via Sivas Herfene https://bit.ly/3L1BATi

ZİYA GÖKALP İLKOKULU 23 NİSAN 1956 Hüseyin Hüsnü İlgün arşivinden

via Sivas Herfene https://bit.ly/3LoHdMC

Çok hoş bir 23 Nisan fotoğrafı daha. Ülkü İlkokulu öğrencileri, resmî törende yer almış ve bir hatıra fotoğrafı çektirmiş. Öğretmen Ruhat Yaraş'ın teşhis edilebildiği bu fotoğrafı, merhumun ailesi, Hayat Ağacı arşivine hediye etmişti. Ruhat Hanım'ın yaşına nazaran fotoğraf, 1940'lara ait olmalı. Hayat Ağacı Dergisi Facebook Sayfası paylaşımıdır.

via Sivas Herfene https://bit.ly/41orMK5

Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü,yıldızı ve ikbal ışığısınız.Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.Kendinizin Ne Kadar Önemli, Değerli Olduğunuzu Düşünerek Ona Göre Çalışınız Sizlerden Çok Şey Bekliyoruz. Atatürk

via Sivas Herfene https://bit.ly/3mQBvKh

Yıl 1926 Sivas'ta ilk 23 Nisan kutlamalarından biri. Sivil ve askerî erkân Vilayet Binası önünde sıralanmış. Kasketli, kravatlı, badem bıyıklı amcalar devlet ciddiyeti içinde, pürdikkat objektife poz vermiş. Çocuklar ise tarihî binanın balkonunda yer bulmuşlar. Belki şeref konuğu muamelesi görüyorlardı, kim bilir. Fotoğraf, M. Necati Güneş arşivinden. Hayat Ağacı Dergisi Facebook Sayfası paylaşımıdır .

via Sivas Herfene https://bit.ly/41wqZXD

BUGÜN 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI Sene 1955 yılı nisan ayı her çocuğun heyecanla beklediği 23 Nisan Çocuk bayramı Gökçebostan Alibabadan iki güzel çocuk Seta Korkor Kulak ,Mayreni Khozouei (Korkor.) ablalarım giyinmişler bayram kıyafetlerini babaları Mıgırdıç ve Suren Korkor amcalarım ellerinden tutmuş hükümetin önünde bayram kutlamalarına gidiyorlar hertaraf bayraklarla süslenmis tören alanında Üstü açık araba ile Vali, Belediye Başkanı,59.cu Tümen Komutanı tüm çocukları selamlayarak bayramı baslatıyorlar Okullar alfabetik sıraya göre bayrak ve okul flamaları en önde onların arkasında trampetcıler yürüyüş marşını çalarak başladikları yürüyüşlerine on para ver on para ver on para yoksa beş para verle tempolu trampetlerini çalarak yürürken arkalarında köylü kızları gelinlik damatlık ve değişik kostümler giymiş öğrenciler en arkadada siyah önlük beyaz yakalıklı öğrenciler jandarma binasının önunde kurulmuş türbünde oturan mülki amirlerin önünde geçit töreni yapıyorlar tabii bu arada bu kadar güzel hazırlıktan sonra her bayramın olmassa olmazı yağmurdanda nasip alıyorlar bizim okul Ziyagökalp ilkokulu alfabenin son harfi olması hasebi ile en son bizim okul yürüyor yağmuru ve soğuğu en fazla biz yiyoruz yukardaki fotograftaki köylü kızları iki amca çocukları şuan biri Amerikada diğeri Yenizellandada yaşamaktalar bu fotograğı gönderen Mayreni ablama çok teşekkür ederim sayesinde eski 23 Nisanlara gittik, Başka hicbir ülkede olmayan çocuk bayramını kutluyoruz.ATATÜRK'ün Cocuklara armağanı EN BÜYÜK BAYRAM BU BAYRAM HERKESE KUTLU OLSUN SEVİNİN ÇOCUKLAR ÖVÜNÜN BÜYÜKLER 23 NİSAN KUTLU OLSUN. Yervant Durmazgüler dostumuzun paylaşımıdır.

via Sivas Herfene https://bit.ly/3osYifo

Sivas Dokuma Evi Yıl 1925. Çuha dokuyan Sivas,lı Kız..!

via Sivas Herfene https://bit.ly/43XF5CQ

1970 li yılların başları Bezirci mahallesi konakları ve Atatürk lisesi

via Sivas Herfene https://bit.ly/3mQhofh

Yıl 1957 Postanenin arka sokağı rahmetli Mehmet Koçak Recep Koçak arşivinden harika bir fotoğraf

via Sivas Herfene https://bit.ly/3UZuFyK

Sivas Demir Spor Futbol Takımı Bir Maç Öncesi 4 Eylül Stadında. Adil—Nurhan—Osman—Orhan Siso—Tevfik—Orhan Yiğit— Necdet —Ahmet—Sedat—Medet —Cesım— Adil Yasa ağabeyin paylaşımıdır.

via Sivas Herfene https://bit.ly/41qC6RR

İyi bayramlar. #Bayram #RamazanBayramı #ŞekerBayramı #Sivas #SivasHerfene #

via Sivas Herfene https://bit.ly/41OoBuO

Bayram tebrik kartlarınızı yazıp postaya verdiniz mi ?

via Sivas Herfene https://bit.ly/3H0er2C

Sivas"ta Bayram Alışverişi.. Yer:Sirer Caddesi Sivas/Merkez/TÜRKİYE🇹🇷🇹🇷 Fotoğraf 2022 Bayram Arefesinde çekilmiştir. ©Hayrettin Turan ÖZFİDANCI 📸📸

via Sivas Herfene https://bit.ly/3GXFXxm

Memmecim Giliği Başka bir yörede varmı bilmiyorum. Arefe günlerinde kapı kapı gezip, memmecimleri toplayıp, oklavaya ne kadar çok dizdiğimizle gururlandığımız en güzel zamanlardı. Şimdi sadece anılarda kalan Sivasın eski geleneklerinden biri olarak kaldı . #sivas #sebastia #herfene #Arefe #ŞekerBayramı #Bayram #SivastaBayram

via Sivas Herfene https://bit.ly/3UPKibM

Eski bayramlar kolonya kokusudur aslında. Arefe gününde ya bakkaldan ya eczaneden ya da tuhafiyecilerden evdeki kolonya şişeler doldurulup misafir beklenirdi . Çoğunlukla limon ,altın damla ,tütün ,çam kolonyaları olurdu. Bayramda her yer kolonya kokardı . Güzel kolonya kokulu bayramları çok özledik.

via Sivas Herfene https://bit.ly/3MXUe0U

55 yıllık bir düğün fotoğrafı . 15.7.1968 yılında çekilmiş. Emine ve Necmettin Özkars çiftinin Belediye Düğün Salonundaki düğünlerinden fotoğrafı. Necmettin Özkars'a rahmetler olsun . Emine Özkars'a sağlıklı ömürler dileriz .

via Sivas Herfene https://bit.ly/41nmH4M

1970 li yıllarda Atatürk caddesinden Sivas meydana bir bakış. Fotoğraf muhtemelen Paşa Camisinin minaresinden çekilmiş sanki .

via Sivas Herfene https://bit.ly/3LaRbkO

Eski okul ders kitaplarından bir örnek . Ne konular işlenmiş. Eğitimde nereden nereye gelmişiz.

via Sivas Herfene https://bit.ly/41IeMP0

Yıl 1936 Yer Sivas Sıcak Çermik Ve Çermikte Çadır Keyfi Nahide İsmet Olcay albümünden muhteşem bir fotoğraf.

via Sivas Herfene https://bit.ly/3AgiB2c

1980 li yılların sonları olmalı. Sivas meydanda bir siyasi partinin mitingi var . Vatandaş koşa koşa gelmiş liderini görmeye. Eskiden siyasi parti mitingleri meydanda olurdu . Bir dönemin görüntülerini bize belge olarak bırakan Ferhat Kip arşivinden

via Sivas Herfene https://bit.ly/43MhpkY

Türkü dağarcığımıza yüzlerce eser kazandıran Sivasın önemli müzik adamı Divriği Nuri Üstünses'i ölümünün 45.yılında sevgi saygı özlemle anıyoruz. Araştırmacı, gazeteci ,yazar hemşehrimiz Ahmet Özdemir hocamızın Divriğili Nuri Üstünses yazısını sizler için paylaşıyorum. &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& Asıl adı Mehmet Nurettin olan Nuri Üstünses, 1909 yılında Divriği'nin Göğçe Camii Mahallesinde doğdu. Kara Mahmut Oğulları ailesinden Şakir Bey'in oğluydu. İlk ve orta öğrenimini Divriği'de yaptı. Küçük yaşlarda saza, türküye, şiire merak saldı. Yörede söylenen türküleri öğreniyor, kendince türküler yakıyor, şiir denemeleri yapıyordu. Nuri Üstünses, hayatının baharında son Hicaz Valisi Küçük Mustafa Reşit Paşa'nın kızı Hacer Hanım'la evlendi. Henüz evliliğin pembe günlerini yaşayamadan Askerlik görevi için Divriği'den ayrıldı. Gurbet duygusunu şimdi daha iyi anlıyor ve yaşıyordu. Âşık Kerem'in, Karacaoğlan'ın özlem dolu şiirleri onu daha derinden etkiliyor, türkülere dökülüyordu: "Eşimden ayrıldım yoktur kararım Uçan kuştan haberini sorarım Gece gündüz hasretine yanarım Beni öldürmeyi dövmeli değil, Karadır gözleri sürmeli değil." Muzaffer Sarısözen'in Nuri Üstünses'ten derlediği bu türküyü o yılların ünlü sanatçılarından Erzincanlı Hafız Şerif de plağa okumuştu. Nuri Üstünses, askerlik görevini karargâh yazıcısı olarak yapıyorken 1932 yılında rahatsızlandı. Tedavisi sonuç vermeyince "çürük raporu" verilerek Divriği'ye gönderildi. Divriği'de Kızılay'da görev aldı. Bir süre öğretmensiz okullara giderek geçici öğretmenlik yaptı. Diğer yandan da müzikle uğraşısını sürdürüyordu. 1936 yılında yurdun dört bir yanında 23 Nisan coşkusu kutlanırken, Nuri Üstünses bir başka coşku içindeydi. O gün oğlu Yaşar dünyaya gelmişti. Nuri Üstünses 1930'lu yılların sonunda Halil Bedi Yönetken, Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar ve Necil Kazım Akses ile birlikte derleme yapmaya gelen Muzaffer Sarısözen'le tanıştı. Bu an hayatının bir dönüm noktasıydı. 1940 yılından sonra Muzaffer Sarısözen'in daveti üzerine Ankara radyosuna giderek Yurttan Sesler programlarında konuk olmaya başladı. Nuri Üstünses, 1945 yılında bir bahar günü Divriği'nin "Taşbaşı" olarak anılan yerinde arkadaşları ile eğlenirken, koyunların dereden geçişlerini görmüş ve hemen orada bu türküyü söylemişti: "Dere geçit vermezse Atlarım taştan taşa" 1950'li yıllarda Nuri Üstünses Divriği dışında da tanınıyordu. Anadolu'nun hemen her yerinde konserler veriyor, türküleri plaklara alınıyordu. O yıllarda Türk Halk Müziği sanatçıları şehirleri ile anılıyorlardı. Diyarbakırlı Celal Güzelses, Malatyalı Fahri, Erzincanlı Şerif, Zaralı Halil gibi o da Divrikli Nuri Üstünses olarak tanınmıştı. Nuri Üstünses, yöre türküleri, uzun havaları, mayalarıyla birlikte oyun havalarının da repertuarımıza kazandırılmasına katkıda bulundu. Bunlardan birisi Divriği'nin "Kaşık oyun havası"ydı. Yörede "Kilisenin Bayırına" diye söylenen türküyü Muzaffer Sarısözen Nuri Üstünses'ten derlemişti. Yalnız Kilisenin bayırı, TRT repertuarına girmesi için "Dumluca'nın Bayırı" olmuştu. Nuri Üstünses, yörede unutulmaya yüz tutmuş bazı halk hikâyelerinde söylenen türküleri de repertuara kazandırmıştı. Bu hikâyelerden birisi Kahramanmaraş yöresinde yaşamış Yazıcıoğlu Osman Ağa ile Yörük kızı Telli Senem'e ilişkindi. Nida Tüfekçi'nin Nuri Üstünses'ten derlediği türkü şöyle başlıyordu: "Aşan bilir karlı dağın ardını Çeken bilir ayrılığın derdini" Üstünses İstanbul'a yerleştikten sonra Kızılay'da görev aldı. Fikirtepe Kızılay şubesinde yöneticilik yaptı. Divriği'deki hizmetleriyle birlikte Kızılay'da kırk yılını doldurduğu için Altın madalya ile ödüllendirildi. Sık sık İstanbul Radyosu'na davet ediliyor, yayınlara katılıyordu. 1967 yılında öğretmen olan tek çocuğu Yaşar Üstünses'in mürvetini gördü. Oğlu, Sema hanımla evlenmiş ve bu evlilikten Nurgül ve Mustafa Sencer Üstünses adlarında iki toruna sahip olmuştu. Ne yazık ki 1967 yılında çok sevdiği eşini kaybetti. Bağlama çalan Nuri Üstünses, doldurduğu plaklarda klasik sazlar da kullandı. Eşini kaybettikten sonra üç yıl süren ikinci bir evlilik yaptı. Yüksek tansiyon hastasıydı. 10 Nisan 1978'de felç geçirdi. 18 Nisan 1978'de türkülerini armağan bırakarak aramızdan ayrıldı. Nuri Üstünses'in ölümünden sonra müzik piyasasında eserleri adeta yağmalandı. TRT repertuarında olanlar bile birçok sanatçı tarafından anonim olduğu öne sürülerek plaklara kasetlere okundu. "Beni görüp yüzün öte döndürme Yine benim gönlüm sendedir sende" Sözleriyle başlayan türküsü çok sevilmişti. Ahmet Özdemir

via Sivas Herfene https://bit.ly/40lDwLU

Tahminen 1970 li yılların başları. Muhtemelen Sivas tanıtım ya da kartpostal çekimlerinde kaydedilmiş bir fotoğraf. Zamanın usta halk oyunları ekibi Çifte Minareli Medresede .

via Sivas Herfene https://bit.ly/3A8eVQ9

1970 te Sivas gençleri. Yer 4. İşletme Lokal Bahçesi Soldan sağa Şener, İsmail, Erdoğan, rahmetli Nurullah. Fotoğraf Erdoğan Taştan ağabeyin albümünden

via Sivas Herfene https://bit.ly/3GTzJ1P

Sivas Hükümet konağı Yıl 1904

via Sivas Herfene https://bit.ly/3okZ1iL

Abrulun Beşi (18 nisan): Rumi takvime göre abrulun (april, nisan ayı) beşinci günü Miladi takvime göre 18 nisan gününe karşılık gelir. Halk arasında "abrulun beşi sığır leşi; sakın abrulun beşinden, sığırı ayırır eşinden" gibi sözlerle de anılır, bugünlerde çift sürülmeyeceğine inanılır. Fırtınalı ve soğuk günlerdir. Abrul beşi geçene kadar rüzgârlı havalarda mandaları işe salmak değil, dışarı bile çıkarmazlar. Bu günlerde dışarı çıkan mandaların "golukmasından", yani romatizmaya yakalanmasından korkulur, bağ bahçe işleri ancak bu günden sonra başlar, fidan dikimi yonca ve alıkların temizliği yapılır. (20-25 nisan): Öküz/boğasoğukları adı verilen bu altı günde hava durumu her saat başı başka bir hal alır. Öküzün altısı anlamına gelen adı, güneşin boğa burcuna girmesiyle ilişkilidir. Rüzgâr ve hava durumu değişken olduğundan "sitte-i sevir, her saati bir devir" de denir. Ayrıca bu soğuklar için,denizciler arasında "sitte-i sevir, kapıyı çevir"biçiminde deyim de vardır. Sivas Şarkışladan alınan hikâyesi şöyledir: "Bir gün bir kocakarı,havaların iyi gitmesine aldanıp iki keçi ve iki oğlağını alıp yaylaya gitmiş. Yaylada fırtına çıkmış, oğlaklar ölmüş. Keçilerden biri dile gelip “kocakarı, kocakarı, bugün sitteyi sevir ,her saati bir devir ,donmak istemiyorsan kazanı başına geç "demiş. Kadın da aynen böyle yapıp ölümden dönmüş. O gün bu gündür hep fırtına olur ,bunu bilenler de sitteyi sevri geçirmeden yaylaya çıkmazlarmış." &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& Not:Abrul eski insanların tabiatı gözlemleyerek binlerce yıldır oluşturduğu doğa takviminde bir aydır. Türkçedeki adı Nisan Avrupa dillerindeki adı April’dir. Abrul kelimesinin kökeni ise Yunanca Apra­lios sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük ise Latince aynı anlama gelen Aprilis sözcüğünden alınmıştır. Latince sözcük ise Etrüskçe Apru sözcüğünden gelmektedir. Apru Etrüsklerde bir tanrıça adıdır. İtalya'da yaşamış olan Etrüskler bazı bilim adamları tarafından Türklerin ataları kabul edilmektedir. Abrul’un Türkçedeki karşılığı olan Nisan’ın ise kelime kökeni Akat dilinde Nisannu, Sümerce turfanda mahsul demektir Arami-İbrani takviminin birinci ayıdır. . Alıntılardan derleme Reşat Taydaş

via Sivas Herfene https://bit.ly/3ULD0Wn

Yıl 1953 Paşa fabrikası mevkide Faytonla gezinti Celal Yayman arşivinden

via Sivas Herfene https://bit.ly/3MXTFEe

Sivas Sıcak Çermiğe çimmeye giden gençler . Yıl 1929 Rahmetli Selahattin Çamayaz ağabey 2015 yılında paylaşmış

via Sivas Herfene https://bit.ly/3LfDL7j