Ana içeriğe atla

Kış Sohbetleri "Mustafa Kemal Paşa' nın Bağımsızlık Hasleti" MAREŞAL LİMAN VON SANDERS'LE BİR KONUŞMA 18 KASIM 1918 Bir gün İstanbul'daki başkumandanlıktan şu mealde (anlama gelen) bir telgraf aldı: "Adana'da Mareşal Liman Von Sanders'ten Yıldırım Orduları Kumandanlığı'nı tesellüm etmek (teslim almak) üzere Adana'ya hareket ediniz." Bu emir üzerine Mustafa Kemal; gece gündüz mesafe katederek otomobille Adana'ya geldi. Ve orada Liman Von Sanders'e mülaki oldu. Mustafa Kemal, Adana'ya muvasalat ettiği (vardığı) günün öğle yemeği sonuna kadar Mareşal Liman Von Sanders'e misafir kaldı. Yemekten sonra Mareşalin bürosuna geçtiler. Von Sanders yüksek askerliğin bütün izzeti nefsiyle makamına oturdu. Ve karşısında yer almış olan Mustafa Kemal'e şu sözleri söyledi: "- Çok bahtiyarım ki; bu mühim kuvvetin kumandasını sizin gibi; Arıburnu, ve Anafartalardan beri yakından tanıdığım bir yüksek Türk kumandanına bırakıyorum." Mareşal bu sözleri söylerken ayağa kalktı. Gözleri yaşarmıştı. Mustafa Kemal bu gözyaşlarına iştirak etmedi. O, kendisine tevdi olunan (verilen) kumandanlığın makamını işgal için sandalyenin boşalmasına intizar ediyordu (boşalmasını gözlüyordu). Bunun farkına varan Mareşal, derhal yerini Mustafa Kemal'e terk etti. Şimdi Mustafa Kemal kumandanlık sandalyesinde, Liman Von Sanders de onun karşısındadır. Mustafa Kemal, mareşala hitaben: "Müsterih (rahat) olunuz. Sizde hiçbir kusur ve kabahat düşünmüyorum. Kusur ve kabahatin büyüğü, sizi mensup olmadığınız bir milletin orduları başına getirenlerdedir. Şimdi siz belki feci akıbetlere duçar olacaksınız (uğrayacaksınız). Belki ben; yalnız ben değil, bütün Türk milleti aynı akıbetlere uğrayacağız; fakat, ikimizin de müsterih ve mü teselli olabileceğimiz (avunabileceğimiz) bir nokta vardır; o da felaketlerin müsebbibi (sorumlusu), siz veya ben olmayışımızdır; mensup olduğumuz imparatorlukların başında ve idaresinde bulunanlardır" mütalaasında bulunduğu zaman Mustafa Kemal bir yıl evvel Sadrazam Talat Paşa'ya; devlet ve milletin felakete yuvarlanacağını bildirdiği raporunun tecellisini (gerçek oluşunu) gördü. Ve o andan itibaren de, memleketin, milletin kurtuluş çarelerine bütün mevcudiyetiyle tevessül etti (girişti). Kaynak: Atatürk’ün Yaveri Cevat Abbas Gürer. (Cepheden Meclise Büyük Önder İle 24 Yıl). Derleyen; Turgut Gürer. Yapım-C 1. Baskı, Ekim 2006, ISBN: 9944-5856-0-2. Sayfa:184-185


via Sivas Herfene http://bit.ly/2r0WSry

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayriye Karayurt Bir eğitim neferi . Kendisi 40 yıl Sivasımız da ilkokul öğretmenliği yapmış nice çocuklar yetiştirmiştir. Cumhuriyet ilkokulunda çalıştığı zamanlar 1971 yılında yılın öğretmeni seçilmiş başarılı bir eğitimci . Şu an kendisi halen memleketi olan Sivas’ta yaşamını sürdürüyor. Değerli hocamıza sağlıklı ömürler dileriz.

via Sivas Herfene https://bit.ly/45TwjGs
via Sivas Herfene http://bit.ly/2t7LRF9

Pamukpınar öğretmen okulu Tarihçe Pamukpınar Köy Enstitüsü, Sivas-Tokat karayolu üzerinde Yıldızeli’nin 5 km kuzeyinde 1941 yılında kuruldu. Pamukpınar adının nereden geldiğinin iki ayrı söylencesi var: 1. hoş içimli kaynak suyundan geliyor. 2. yerleşke bölgesinde yüzeyden akan kireçli pınar suyu aktığı yerleri beyaza dönüştürdüğünden Pamukpınar adı kalıcılaşıyor. Kısacası Pamukpınar ismi bir sudan geliyor. Pamukpınar topraklarının istimlak işleri 1938 yılında yapıldı. 700 dönümlük arazi üzerinde 1941 yılında faaliyete geçti. Okulun yerleşme ve spor alanları hariç 400 dönüm ekilip, işlenebilir arazisi vardır. Akçadağ Köy Enstitüsü’nde okuyan Sivas, Tokat ve Erzincan’lı öğrenciler (efsane öğretmenimiz Ömer Yurdagül’ün rehberliğinde) getirilerek 2. ve 3. sınıflar oluşturuldu. Adı geçen illerin köylerinden, ilkokulu bitiren öğrenciler alınarak 1. sınıflar oluşturuldu. Başta okul müdürü Ethem Salmangil, bir müdür yardımcısı, üç öğretmen ve yüz seksen öğrenci ile eğitim-öğretime başlandı. Henüz derslik, yemekhane, yatakhane ve lojman binaları yokken; öğrenciler Yıldızeli’ndeki Cumhuriyet İlkokulu’nun zemin katında yatıyor, yemeklerini de orada yiyorlardı.. Havaların iyi olduğu günlerde Pamukpınar’a gidilerek temeller kazılıyor, tuğlalar hazırlanıyor, binaların yapımında öğrencilerin de beden gücünden yararlanılıyordu. 1942 yılından itibaren normal eğitim-öğretimin yanı sıra eğitmenler de yetiştirilmeye başlandı. Askerliğini yapmış, okuma yazma bilen erkekler alınarak, Nisan ayı ie Ekim ayı arasında kurslarda yetiştirilip, köylere Eğitmen olarak gönderiliyorlardı. Yetişkin bu insanlardan binaların yapım ve bakımlarında da yararlanıldı. Bu Eğitmenler’in kırsal bölgelerin eğitim ve kalkınmalarına büyük katkıları olmuştur. Eğitmen yetiştirilmesine 1948 yılına kadar devam edildi. Okulun kuruluşundan itibaren Döner Sermaye teşekkül ettirildi. Arazinin yarısı ekilip, biçilirken diğer yarısı nadasa bırakılıyordu. Örnek verirsek; 1964-1965 Ekim’i sonunda 8 ton arpa, 9 ton yulaf, 10 ton buğday, 2 ton saman, 3 ton ot, 1 ton yonca üretildi. Ayrıca büyükbaş hayvanlar ve kümes hayvanları da yetiştirilerek, bunların etinden, sütünden yararlanılıyordu. Yine küçük bir orman haline getirilen Pamukpınar arazisinde çam, söğüt, kavak, elma, erik, akasya, meşe vs. ağaçlar yetiştirilmiştir. Ayrıca yaz aylarında okulun büyük sınıf öğrencileri dönüşümlü olarak okula çağırılarak tarım işlerinde çalıştırıldı. Köy enstitüleri 1952 yılında zamanın yöneticileri tarafından kapatıldı. 1952 yılından itibaren 6 yıla çıkarılarak PAMUKPINAR YATILI ERKEK ÖĞRETMEN OKULU olarak eğitim öğretimini sürdürdü. 1976 yılından itibaren, ÖĞRETMEN LİSESİ’ne dönüştürüldü. 1988 yılına gelindiğinde; öğretmen lisesinin içinde bir de GÜREŞ OKULU açılarak; 1990 yılına kadar çift okullu Eğitim Öğretim sürdürüldü. 1990 yılından 1997 yılına kadar PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ adiyla faaliyetine devam etti. 1997 yılından itibaren, YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULU’na (YİBO) dönüştürüldü. 2014 yılından beri ise YATILI BÖLGE ORTAOKULU statüsünde Eğitim ve Öğretim’e hizmet veriyor. Pamukpınar 4000′e yakın öğretmen yetiştirerek yurdun her tarafına göndermiştir. Yurdumuzun her tarafında Pamukpınar’dan yetişmiş hemen her meslekten insana rastlamak mümkündür. PAMUKPINAR’DAN YETİŞENLER Cahit Külebi Şair Sabri Özer Şair ve Yazar Mahmut Özdermir Bakan Nihat Canpolat Vali Amir Çiçek Vali Halil İbrahim Akça Büyükelçi Mehmet Çağlar Genel Müdür Necati Yalçın Prof. Dr. Hüsnü Aydoğdu Müzisyen Dursun Çiçek Albay Dr. – Mv. Şeref Eroğlu Güreşçi (Dünya Şampiyonu) Hakkı Bulut Sanatçı Mehmet Güler Yazar Hasan Göztepe Yazar Ali Doğan Halk Ozanı Tevfik Karakaya Profesör Niyazi Ünsal Eski Erzincan Senatörü Emin Özdemir Yazar Mehmet Ceylan Profesör Dr. Kadim Ceylan Profesör Dr. Ahmet Erbil Fizik Prof. Dr. Amerika (NASA) Orhan Çakırer Prof. Dr. Ali Bozkurt TÖB-DER Genel başkanı Abbas Cılga Şair- Yazar Hazım Zeyrek Şair- Yazar Mehmet Adem Solak Şair- Yazar

via Sivas Herfene http://bit.ly/2s3MhyS