Ana içeriğe atla

PASTIRMANIN ANAVATANI SİVAS'TIR... Sivas kent merkezine bağlı Kızılcaköy, yüz yıla yakın bir süredir sucuk ve pastırmacılık mesleğinin çıkış noktası olarak biliniyor. Köyden çıkan ustalar, başta Kayseri olmak üzere, ülke genelinde birçok ünlü markanın pastırma ve sucuk ustalığını yapıyor. Kent merkezine 18 kilometre uzaklıktaki 80 hane ve 500 nüfuslu Kızılcaköy, pastırma ve sucuk alanındaki yetişmiş insanları ile dikkat çekiyor. İlk olarak 1900'lü yıllarda 'Şalak' isminde bir Ermeni usta tarafından köyde yaşayanlara pastırma yapımı öğretildi. Yıllar boyunca babadan oğula devam eden bastırma ustalığı günümüze kadar geldi. Kızılcaköy Muhtarı Abdurrahman Gökdemir, köylerinde geçim kaynaklarının başta pastırma olmak üzere sucuk ve kavurma olduğunu belirterek, "Pastırmacılığın geçmişi bizim köyde yüz yıla kadar dayanıyor. Bizim geçim kaynağımız pastırmacılıktır. Pastırmacılık ilk başladığı zamanlarda burada bizim büyüklerimizden biri, Ermeni bir usta varmış. Köylümüz o ustadan öğrendiği pastırmacılığı ailesine ve akrabalarına öğretmiş. Daha sonra da köyde pastırmacılık geçim kaynağı olmuş. O gün bu gündür devam ediyor. Köyümüzün yüzde 99'u pastırma işiyle uğraşıyor. Kim, nerede pastırma yaparsa yapsın, Sivas'ın Kızılca Köyü’nden bir usta götürmediği sürece o pastırma pastırma olmaz, yiyenlerde tadını ve lezzetini alamaz. Kayseri dâhil olmak üzere Türkiye genelinde nerede pastırma yapılıyorsa, ustası bizim köyden gider. Biri işyerini kurduğu zaman önce pastırma ustasını ayarlar ve muhakkak usta Kızılca Köylüdür. Pastırmayı bizim köyden başka kimse yapamaz. Köyümüzün yüzde 80'i emeklidir. Bunların hepsi de pastırmacılıktan emekli olmuştur" dedi. Kentte pastırma, sucuk ve kavurma işiyle uğraşan Kızılcaköylü Halil İbrahim Güler ise, "Türkiye'nin neresine gidilirse gidilsin, pastırma ustası kesinlikle Kızılcaköy'dendir. Pastırma dana etinden yapılmalıdır. En iyi pastırma sırt etinden yapılır. Pastırma yapımı oldukça zahmetlidir. Pastırmayı alıp yiyenler bu zorluğu bilmez. Pastırmanın hammaddesi ettir. Bu tuzlanarak çemene konulup kurutuluyor. Şu anda pastırma için en iyi hava Sivas'ındır. Şu anda Türkiye'nin her yerinde Sivas pastırması isteyen çoktur. Örneğin pastırmaya Kayserililer sahip çıkıyor. Pastırma, asıl işimiz bizim. Ustalar Kızılcaköy'den. Her iddiasına da varız. Şu anda Kayseri'deki pastırmanın yüzde 70'ini biz veriyoruz. Ayrıca İstanbul'a, Ankara'ya ve Türkiye'nin her yerine bastırma gönderiyoruz. Bunun sebebi, bizim ustalığımızın iyi olmasıdır. Kızılcaköy'de çocuklara sorun, 'babam pastırma ustası' der. Bunu köyümüzde hep duyarsınız. Türkiye'de bizim köylüler usta oldukları yerleri bırakıp gelseler, pastırma yapacak kimse kalmaz. Ben bugün burada bu işi bırakayım, diğer Kızılca köylüler de bıraksa, kesinlikle pastırmanın tadına dahi bakmazsınız. Hepsini bizim köylüler yapıyor. Pastırmanın ana vatanı Sivas'tır" ifadelerini kullandı. Kaynak: 25 Ekim 2018 Perşembe tarihli Haber Türk Gazetesi paylaşımı.


via Sivas Herfene http://bit.ly/2NelU4q

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayriye Karayurt Bir eğitim neferi . Kendisi 40 yıl Sivasımız da ilkokul öğretmenliği yapmış nice çocuklar yetiştirmiştir. Cumhuriyet ilkokulunda çalıştığı zamanlar 1971 yılında yılın öğretmeni seçilmiş başarılı bir eğitimci . Şu an kendisi halen memleketi olan Sivas’ta yaşamını sürdürüyor. Değerli hocamıza sağlıklı ömürler dileriz.

via Sivas Herfene https://bit.ly/45TwjGs
via Sivas Herfene http://bit.ly/2t7LRF9

Pamukpınar öğretmen okulu Tarihçe Pamukpınar Köy Enstitüsü, Sivas-Tokat karayolu üzerinde Yıldızeli’nin 5 km kuzeyinde 1941 yılında kuruldu. Pamukpınar adının nereden geldiğinin iki ayrı söylencesi var: 1. hoş içimli kaynak suyundan geliyor. 2. yerleşke bölgesinde yüzeyden akan kireçli pınar suyu aktığı yerleri beyaza dönüştürdüğünden Pamukpınar adı kalıcılaşıyor. Kısacası Pamukpınar ismi bir sudan geliyor. Pamukpınar topraklarının istimlak işleri 1938 yılında yapıldı. 700 dönümlük arazi üzerinde 1941 yılında faaliyete geçti. Okulun yerleşme ve spor alanları hariç 400 dönüm ekilip, işlenebilir arazisi vardır. Akçadağ Köy Enstitüsü’nde okuyan Sivas, Tokat ve Erzincan’lı öğrenciler (efsane öğretmenimiz Ömer Yurdagül’ün rehberliğinde) getirilerek 2. ve 3. sınıflar oluşturuldu. Adı geçen illerin köylerinden, ilkokulu bitiren öğrenciler alınarak 1. sınıflar oluşturuldu. Başta okul müdürü Ethem Salmangil, bir müdür yardımcısı, üç öğretmen ve yüz seksen öğrenci ile eğitim-öğretime başlandı. Henüz derslik, yemekhane, yatakhane ve lojman binaları yokken; öğrenciler Yıldızeli’ndeki Cumhuriyet İlkokulu’nun zemin katında yatıyor, yemeklerini de orada yiyorlardı.. Havaların iyi olduğu günlerde Pamukpınar’a gidilerek temeller kazılıyor, tuğlalar hazırlanıyor, binaların yapımında öğrencilerin de beden gücünden yararlanılıyordu. 1942 yılından itibaren normal eğitim-öğretimin yanı sıra eğitmenler de yetiştirilmeye başlandı. Askerliğini yapmış, okuma yazma bilen erkekler alınarak, Nisan ayı ie Ekim ayı arasında kurslarda yetiştirilip, köylere Eğitmen olarak gönderiliyorlardı. Yetişkin bu insanlardan binaların yapım ve bakımlarında da yararlanıldı. Bu Eğitmenler’in kırsal bölgelerin eğitim ve kalkınmalarına büyük katkıları olmuştur. Eğitmen yetiştirilmesine 1948 yılına kadar devam edildi. Okulun kuruluşundan itibaren Döner Sermaye teşekkül ettirildi. Arazinin yarısı ekilip, biçilirken diğer yarısı nadasa bırakılıyordu. Örnek verirsek; 1964-1965 Ekim’i sonunda 8 ton arpa, 9 ton yulaf, 10 ton buğday, 2 ton saman, 3 ton ot, 1 ton yonca üretildi. Ayrıca büyükbaş hayvanlar ve kümes hayvanları da yetiştirilerek, bunların etinden, sütünden yararlanılıyordu. Yine küçük bir orman haline getirilen Pamukpınar arazisinde çam, söğüt, kavak, elma, erik, akasya, meşe vs. ağaçlar yetiştirilmiştir. Ayrıca yaz aylarında okulun büyük sınıf öğrencileri dönüşümlü olarak okula çağırılarak tarım işlerinde çalıştırıldı. Köy enstitüleri 1952 yılında zamanın yöneticileri tarafından kapatıldı. 1952 yılından itibaren 6 yıla çıkarılarak PAMUKPINAR YATILI ERKEK ÖĞRETMEN OKULU olarak eğitim öğretimini sürdürdü. 1976 yılından itibaren, ÖĞRETMEN LİSESİ’ne dönüştürüldü. 1988 yılına gelindiğinde; öğretmen lisesinin içinde bir de GÜREŞ OKULU açılarak; 1990 yılına kadar çift okullu Eğitim Öğretim sürdürüldü. 1990 yılından 1997 yılına kadar PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ adiyla faaliyetine devam etti. 1997 yılından itibaren, YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULU’na (YİBO) dönüştürüldü. 2014 yılından beri ise YATILI BÖLGE ORTAOKULU statüsünde Eğitim ve Öğretim’e hizmet veriyor. Pamukpınar 4000′e yakın öğretmen yetiştirerek yurdun her tarafına göndermiştir. Yurdumuzun her tarafında Pamukpınar’dan yetişmiş hemen her meslekten insana rastlamak mümkündür. PAMUKPINAR’DAN YETİŞENLER Cahit Külebi Şair Sabri Özer Şair ve Yazar Mahmut Özdermir Bakan Nihat Canpolat Vali Amir Çiçek Vali Halil İbrahim Akça Büyükelçi Mehmet Çağlar Genel Müdür Necati Yalçın Prof. Dr. Hüsnü Aydoğdu Müzisyen Dursun Çiçek Albay Dr. – Mv. Şeref Eroğlu Güreşçi (Dünya Şampiyonu) Hakkı Bulut Sanatçı Mehmet Güler Yazar Hasan Göztepe Yazar Ali Doğan Halk Ozanı Tevfik Karakaya Profesör Niyazi Ünsal Eski Erzincan Senatörü Emin Özdemir Yazar Mehmet Ceylan Profesör Dr. Kadim Ceylan Profesör Dr. Ahmet Erbil Fizik Prof. Dr. Amerika (NASA) Orhan Çakırer Prof. Dr. Ali Bozkurt TÖB-DER Genel başkanı Abbas Cılga Şair- Yazar Hazım Zeyrek Şair- Yazar Mehmet Adem Solak Şair- Yazar

via Sivas Herfene http://bit.ly/2s3MhyS