Ana içeriğe atla

Dağlar Seni Delik Delik Delerim Hikayesi Türkü; “Yöresi: Sivas/Kangal, KK: Muhlis Akarsu, Derleyen: Nida Tüfekçi, Notaya Alan: Nida Tüfekçi, No: 21–28” künyesi ile TRT repertuarına kayıtlıdır. Uzan hava olarak da Hakkı Coşkun’dan derlenmiş olup, Malatya adına kayıtlıdır. Malatya’da daha çok Arguvan, Hekimhan, Arapgir ve Doğanşehir yörelerinde bilinmekte ve söylenmektedir. Diğer yandan, Malatya ili Doğanşehir ilçesi Polat kasabası yöresinde 1927 yılından beri söylendiğini ve öyküsü olduğunu öğreniyoruz. Öykü şöyle:Hüsne ile Eşöğ (Kara Eşe) adlı iki bacı Polat’ın Dervent Dağı eteklerine mermerik (mantar) toplamaya giderler. Nişanlısı ince hastalıktan ölmüş olan Kara Eşöğ dertlidir. Bacısı da onun derdine üzülmektedir. İçindeki yara acısını dağlarla paylaşmak isteyen Eşöğ, dağları da sessiz bulunca başlar derdini dökmeye. Bu sırada köyün çobanı onların sesini duyarak dinler ve sürüyü önüne kattığı gibi ovaya getirir. Sürünün zamansız geldiğini gören çevre halkı telaşlanır, sebebini sorunca da türkünün son sözlerini duyan çobandan şu cevabı alırlar: “Hüsne ile Eşöğ dağları delik delik edip yakıyorlar, ben de sizin sürünüzü kurtardım...” Dağlar seni delik delik delerim Halbur alır toprağını elerim O yar koyun olsa ben de kuzusu Ardı sıra meler meler giderim Dağlar senin yükseğine çıkarım Çıkarım da enginine bakarım Eğer dağlar dediceğim olursa Sana lale ile sümbül takarım Eğer dağlar dediceğim olmazsa Seni vurur ataşıma yakarım Dağlar senin ne karanlık ardın var Lale sümbül boynun eğmiş derdin var El âlemin vatanı var yurdu var Benim yurtsuz kalışıma ne deyim (1) Necati Coşkun’dan derlenen uzun havanın, bu türküdeki birinci ve üçüncü dörtlüklerin aynısı olduğunu görüyoruz. Kadınların söylediği ağıtın da uzun hava ezgisinde olduğunu sanıyoruz. Âşık Yoksuli, aynı türküyü biraz değişik bir biçimde kasete okumuştur: Dağlar seni delik delik delerim Kalbur alır toprağını elerim Sen bir kara koyun ben de bir kuzu Sen döndükçe arkan sıra melerim Dağlar senin ne karanlık ardın var Mor menekşe boynun eğmiş derdin var El âlemin vatanı var yurdu var Benim yurtsuz kalışıma ne deyim Malatya da fakırların yurdudur Benim derdim yetimlerin derdidir Alamanya yedi dağın ardıdır Gurbet elde kalışıma ne deyim (2) Bu türküde, “Alamanya yedi dağın ardıdır” dizesiyle Almanya motifinin yer aldığını görüyoruz. Bu nedenle Âşık Yoksuli’nin benzek yaptığını sanıyoruz. Bütün bunlar da türkünün yöremizde bilinmesinin-benimsenmesinin önemli kanıtlarındandır. 1 Abdulvahap KAYGUSUZ-M. GÜNAYDIN: Doğanşehir İlçesi, Fatih Matb. İstanbul 1986., s. 61-62 2 A. YOKSULİ: Dil Yarası, A/3 Kaynak: Arguvan Türküleri - Halkbilimsel Bir Araştırma Denemesi Hüseyin Şahin - Süleyman Özerol Arguvan Ve Köyleri Eğitim Kültür Vakfı İstanbul-2004


via Sivas Herfene https://bit.ly/3cgcpJf

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayriye Karayurt Bir eğitim neferi . Kendisi 40 yıl Sivasımız da ilkokul öğretmenliği yapmış nice çocuklar yetiştirmiştir. Cumhuriyet ilkokulunda çalıştığı zamanlar 1971 yılında yılın öğretmeni seçilmiş başarılı bir eğitimci . Şu an kendisi halen memleketi olan Sivas’ta yaşamını sürdürüyor. Değerli hocamıza sağlıklı ömürler dileriz.

via Sivas Herfene https://bit.ly/45TwjGs
via Sivas Herfene http://bit.ly/2t7LRF9

Pamukpınar öğretmen okulu Tarihçe Pamukpınar Köy Enstitüsü, Sivas-Tokat karayolu üzerinde Yıldızeli’nin 5 km kuzeyinde 1941 yılında kuruldu. Pamukpınar adının nereden geldiğinin iki ayrı söylencesi var: 1. hoş içimli kaynak suyundan geliyor. 2. yerleşke bölgesinde yüzeyden akan kireçli pınar suyu aktığı yerleri beyaza dönüştürdüğünden Pamukpınar adı kalıcılaşıyor. Kısacası Pamukpınar ismi bir sudan geliyor. Pamukpınar topraklarının istimlak işleri 1938 yılında yapıldı. 700 dönümlük arazi üzerinde 1941 yılında faaliyete geçti. Okulun yerleşme ve spor alanları hariç 400 dönüm ekilip, işlenebilir arazisi vardır. Akçadağ Köy Enstitüsü’nde okuyan Sivas, Tokat ve Erzincan’lı öğrenciler (efsane öğretmenimiz Ömer Yurdagül’ün rehberliğinde) getirilerek 2. ve 3. sınıflar oluşturuldu. Adı geçen illerin köylerinden, ilkokulu bitiren öğrenciler alınarak 1. sınıflar oluşturuldu. Başta okul müdürü Ethem Salmangil, bir müdür yardımcısı, üç öğretmen ve yüz seksen öğrenci ile eğitim-öğretime başlandı. Henüz derslik, yemekhane, yatakhane ve lojman binaları yokken; öğrenciler Yıldızeli’ndeki Cumhuriyet İlkokulu’nun zemin katında yatıyor, yemeklerini de orada yiyorlardı.. Havaların iyi olduğu günlerde Pamukpınar’a gidilerek temeller kazılıyor, tuğlalar hazırlanıyor, binaların yapımında öğrencilerin de beden gücünden yararlanılıyordu. 1942 yılından itibaren normal eğitim-öğretimin yanı sıra eğitmenler de yetiştirilmeye başlandı. Askerliğini yapmış, okuma yazma bilen erkekler alınarak, Nisan ayı ie Ekim ayı arasında kurslarda yetiştirilip, köylere Eğitmen olarak gönderiliyorlardı. Yetişkin bu insanlardan binaların yapım ve bakımlarında da yararlanıldı. Bu Eğitmenler’in kırsal bölgelerin eğitim ve kalkınmalarına büyük katkıları olmuştur. Eğitmen yetiştirilmesine 1948 yılına kadar devam edildi. Okulun kuruluşundan itibaren Döner Sermaye teşekkül ettirildi. Arazinin yarısı ekilip, biçilirken diğer yarısı nadasa bırakılıyordu. Örnek verirsek; 1964-1965 Ekim’i sonunda 8 ton arpa, 9 ton yulaf, 10 ton buğday, 2 ton saman, 3 ton ot, 1 ton yonca üretildi. Ayrıca büyükbaş hayvanlar ve kümes hayvanları da yetiştirilerek, bunların etinden, sütünden yararlanılıyordu. Yine küçük bir orman haline getirilen Pamukpınar arazisinde çam, söğüt, kavak, elma, erik, akasya, meşe vs. ağaçlar yetiştirilmiştir. Ayrıca yaz aylarında okulun büyük sınıf öğrencileri dönüşümlü olarak okula çağırılarak tarım işlerinde çalıştırıldı. Köy enstitüleri 1952 yılında zamanın yöneticileri tarafından kapatıldı. 1952 yılından itibaren 6 yıla çıkarılarak PAMUKPINAR YATILI ERKEK ÖĞRETMEN OKULU olarak eğitim öğretimini sürdürdü. 1976 yılından itibaren, ÖĞRETMEN LİSESİ’ne dönüştürüldü. 1988 yılına gelindiğinde; öğretmen lisesinin içinde bir de GÜREŞ OKULU açılarak; 1990 yılına kadar çift okullu Eğitim Öğretim sürdürüldü. 1990 yılından 1997 yılına kadar PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ adiyla faaliyetine devam etti. 1997 yılından itibaren, YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULU’na (YİBO) dönüştürüldü. 2014 yılından beri ise YATILI BÖLGE ORTAOKULU statüsünde Eğitim ve Öğretim’e hizmet veriyor. Pamukpınar 4000′e yakın öğretmen yetiştirerek yurdun her tarafına göndermiştir. Yurdumuzun her tarafında Pamukpınar’dan yetişmiş hemen her meslekten insana rastlamak mümkündür. PAMUKPINAR’DAN YETİŞENLER Cahit Külebi Şair Sabri Özer Şair ve Yazar Mahmut Özdermir Bakan Nihat Canpolat Vali Amir Çiçek Vali Halil İbrahim Akça Büyükelçi Mehmet Çağlar Genel Müdür Necati Yalçın Prof. Dr. Hüsnü Aydoğdu Müzisyen Dursun Çiçek Albay Dr. – Mv. Şeref Eroğlu Güreşçi (Dünya Şampiyonu) Hakkı Bulut Sanatçı Mehmet Güler Yazar Hasan Göztepe Yazar Ali Doğan Halk Ozanı Tevfik Karakaya Profesör Niyazi Ünsal Eski Erzincan Senatörü Emin Özdemir Yazar Mehmet Ceylan Profesör Dr. Kadim Ceylan Profesör Dr. Ahmet Erbil Fizik Prof. Dr. Amerika (NASA) Orhan Çakırer Prof. Dr. Ali Bozkurt TÖB-DER Genel başkanı Abbas Cılga Şair- Yazar Hazım Zeyrek Şair- Yazar Mehmet Adem Solak Şair- Yazar

via Sivas Herfene http://bit.ly/2s3MhyS