Ana içeriğe atla

Gönül telimizi titretenler .. ALİ SULTAN 1947 yılında Sivas´ın Yıldızeli ilçesinin Yusufdoğan köyünde dünyaya gözlerini açan Ali Sultan, ilk bağlama dersini ilkokul öğretmeninden aldıktan sonra Aşık Hamit Şeker´in verdiği destekle ozanlığa ilk adımlarını attı. Ortaokul yıllarında okullar arası müsamelerde birinci olarak kendini gösteren Ali Sultan, Aşık Veysel´e duygu hayranlığın etkisiyle sanat hayatını devam ettirdi. Sivas Devlet Demir yolları´ında işçilik yaptığı yıllarda bir plak çıkartmak için İstanbul´a giden Ali Sultan orada tesadüfen Yılmaz Güney ile karşılaşır ve onun da yönlendirmesiyle Grafson Stüdyosunda ilk plağını doldurur. Okuduğu 4 türkü için kendisine 500 Lira ödenir. Ancak bu plağın satışları umulduğu gibi iyi gitmeyincefirması ikinci plak yapmaya yanaşmaz İkinci plak için başka Plak şirketi devreye girer.diğer firmadan çıkan bu plak Ali Sultan adının duyulmasını sağladığı gibi şirketine de iyi para kazandırır. Özellikle Küstüm sana bacım adlı türküsü ile Anadolu´da müthiş bir beğeni kazanır: Öyle ki ´Küstüm sana bacım´ türküsünün okunduğu plak için Sivas´ta insanlar kuyruğa geçtiği zaman caddede zaten seyrek olan trafiğin bile kilitlendiği rivayet olunuyor. Tabi ki plak o yıllarda tıpkı gaz ve margarin gibi ancak geldiğinde müşteriye satılabiliyor ve o zaman da ilk gelenin alma şansı oluyordu... Aşık hikayeleri bize hep ilk görüşte aşk badesi içen sevgilileri anlatır ya.., İşte Ali Sultan´ın kendi aşk hikayesi de tıpkı o öyküler gibi başlamış... 1967 yılında Tokat´ın pazar ilçesine bağlı Çal köyünde gözgöze geldiği Sevda adlı Çerkez asıllı bir kıza ilk bakışta aşık olan Ali Sultan hayatını onunla birleştirerek mutlu bir evlilik hayatı başlattı. Ancak bu kadar kolay olmamış çünkü Ali Sultan, eşini babası kendisine vermeye razı olmayınca kaçırmak zorunda kalmıştır. Genç aşıklar yakaladığında Sevda Sultan, ´Eşim Alevi ben Çerkes o yüzden bizi ayırmak istiyorlar´ dese de Ali Sultan´ın deyimi ile ´Laz hakim´ gözlerinin yaşına bakmadan´ onları hapse tıkmış. Ali Sultan´ın ilk evladı Mesut bu yüzden cezaevinde gözlerini dünyaya açmış... Olayı İronik bir dille anlatan Ail Sultan, ´Kimse seven gençleri ayırmasın´ nasihatında bulunuyor.. TÜRKÜLERİ İLE TÜRKİYE´NİN SEVGİLİSİ OLDU Eski kuşak onun adını plaklarından sonra TRT´de yayınlanan Pir Sultan Abdal´dan derleme Dostum Dostum başka olmak üzere, ´Taze karlar yağmış karın üstüne, Helkiler kolunda suya gidiyor ve Hubyar Semahı´ gibi kulaklardan düşmeyen ve bu gün hâlâ düzinelerce sanatçı tarafından tekrar tekrar yorumlanan türküler ile duymuş ve gönül tahtında ona da bir yer ayırmıştı.. #AliSultan #Sivas


via Sivas Herfene https://bit.ly/3FhAXT6

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayriye Karayurt Bir eğitim neferi . Kendisi 40 yıl Sivasımız da ilkokul öğretmenliği yapmış nice çocuklar yetiştirmiştir. Cumhuriyet ilkokulunda çalıştığı zamanlar 1971 yılında yılın öğretmeni seçilmiş başarılı bir eğitimci . Şu an kendisi halen memleketi olan Sivas’ta yaşamını sürdürüyor. Değerli hocamıza sağlıklı ömürler dileriz.

via Sivas Herfene https://bit.ly/45TwjGs
via Sivas Herfene http://bit.ly/2t7LRF9

Pamukpınar öğretmen okulu Tarihçe Pamukpınar Köy Enstitüsü, Sivas-Tokat karayolu üzerinde Yıldızeli’nin 5 km kuzeyinde 1941 yılında kuruldu. Pamukpınar adının nereden geldiğinin iki ayrı söylencesi var: 1. hoş içimli kaynak suyundan geliyor. 2. yerleşke bölgesinde yüzeyden akan kireçli pınar suyu aktığı yerleri beyaza dönüştürdüğünden Pamukpınar adı kalıcılaşıyor. Kısacası Pamukpınar ismi bir sudan geliyor. Pamukpınar topraklarının istimlak işleri 1938 yılında yapıldı. 700 dönümlük arazi üzerinde 1941 yılında faaliyete geçti. Okulun yerleşme ve spor alanları hariç 400 dönüm ekilip, işlenebilir arazisi vardır. Akçadağ Köy Enstitüsü’nde okuyan Sivas, Tokat ve Erzincan’lı öğrenciler (efsane öğretmenimiz Ömer Yurdagül’ün rehberliğinde) getirilerek 2. ve 3. sınıflar oluşturuldu. Adı geçen illerin köylerinden, ilkokulu bitiren öğrenciler alınarak 1. sınıflar oluşturuldu. Başta okul müdürü Ethem Salmangil, bir müdür yardımcısı, üç öğretmen ve yüz seksen öğrenci ile eğitim-öğretime başlandı. Henüz derslik, yemekhane, yatakhane ve lojman binaları yokken; öğrenciler Yıldızeli’ndeki Cumhuriyet İlkokulu’nun zemin katında yatıyor, yemeklerini de orada yiyorlardı.. Havaların iyi olduğu günlerde Pamukpınar’a gidilerek temeller kazılıyor, tuğlalar hazırlanıyor, binaların yapımında öğrencilerin de beden gücünden yararlanılıyordu. 1942 yılından itibaren normal eğitim-öğretimin yanı sıra eğitmenler de yetiştirilmeye başlandı. Askerliğini yapmış, okuma yazma bilen erkekler alınarak, Nisan ayı ie Ekim ayı arasında kurslarda yetiştirilip, köylere Eğitmen olarak gönderiliyorlardı. Yetişkin bu insanlardan binaların yapım ve bakımlarında da yararlanıldı. Bu Eğitmenler’in kırsal bölgelerin eğitim ve kalkınmalarına büyük katkıları olmuştur. Eğitmen yetiştirilmesine 1948 yılına kadar devam edildi. Okulun kuruluşundan itibaren Döner Sermaye teşekkül ettirildi. Arazinin yarısı ekilip, biçilirken diğer yarısı nadasa bırakılıyordu. Örnek verirsek; 1964-1965 Ekim’i sonunda 8 ton arpa, 9 ton yulaf, 10 ton buğday, 2 ton saman, 3 ton ot, 1 ton yonca üretildi. Ayrıca büyükbaş hayvanlar ve kümes hayvanları da yetiştirilerek, bunların etinden, sütünden yararlanılıyordu. Yine küçük bir orman haline getirilen Pamukpınar arazisinde çam, söğüt, kavak, elma, erik, akasya, meşe vs. ağaçlar yetiştirilmiştir. Ayrıca yaz aylarında okulun büyük sınıf öğrencileri dönüşümlü olarak okula çağırılarak tarım işlerinde çalıştırıldı. Köy enstitüleri 1952 yılında zamanın yöneticileri tarafından kapatıldı. 1952 yılından itibaren 6 yıla çıkarılarak PAMUKPINAR YATILI ERKEK ÖĞRETMEN OKULU olarak eğitim öğretimini sürdürdü. 1976 yılından itibaren, ÖĞRETMEN LİSESİ’ne dönüştürüldü. 1988 yılına gelindiğinde; öğretmen lisesinin içinde bir de GÜREŞ OKULU açılarak; 1990 yılına kadar çift okullu Eğitim Öğretim sürdürüldü. 1990 yılından 1997 yılına kadar PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ adiyla faaliyetine devam etti. 1997 yılından itibaren, YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULU’na (YİBO) dönüştürüldü. 2014 yılından beri ise YATILI BÖLGE ORTAOKULU statüsünde Eğitim ve Öğretim’e hizmet veriyor. Pamukpınar 4000′e yakın öğretmen yetiştirerek yurdun her tarafına göndermiştir. Yurdumuzun her tarafında Pamukpınar’dan yetişmiş hemen her meslekten insana rastlamak mümkündür. PAMUKPINAR’DAN YETİŞENLER Cahit Külebi Şair Sabri Özer Şair ve Yazar Mahmut Özdermir Bakan Nihat Canpolat Vali Amir Çiçek Vali Halil İbrahim Akça Büyükelçi Mehmet Çağlar Genel Müdür Necati Yalçın Prof. Dr. Hüsnü Aydoğdu Müzisyen Dursun Çiçek Albay Dr. – Mv. Şeref Eroğlu Güreşçi (Dünya Şampiyonu) Hakkı Bulut Sanatçı Mehmet Güler Yazar Hasan Göztepe Yazar Ali Doğan Halk Ozanı Tevfik Karakaya Profesör Niyazi Ünsal Eski Erzincan Senatörü Emin Özdemir Yazar Mehmet Ceylan Profesör Dr. Kadim Ceylan Profesör Dr. Ahmet Erbil Fizik Prof. Dr. Amerika (NASA) Orhan Çakırer Prof. Dr. Ali Bozkurt TÖB-DER Genel başkanı Abbas Cılga Şair- Yazar Hazım Zeyrek Şair- Yazar Mehmet Adem Solak Şair- Yazar

via Sivas Herfene http://bit.ly/2s3MhyS