Ana içeriğe atla

KÖYÜMÜN İNSALARI -5 BABAM.. Biz babamıza "EFE" derdik.Sebebini bilmiyorum ben geldiğimde herkes Efe diyordu ben de dedim. Babamın sağlıklı günlerini çok az biliyorum.Beni çok severmiş.O nedenle harmana, tarlaya giderken hep beni yanına alırdı.Belkide ömrünün kısalığını hissederek benimle vakit geçirmeyi düşünmüştür. Doğduğumu tarladan gelirken öğrenmiş.Ablam koşmuş önlerine beni müjdelemiş.Çok mutlu olmuş..Ben 5.çocuk olarak aileye katılmışım.Toplam: 7...4 erkek 3 kız. Babamla sık sık okul inşaatına giderdik.Köye ilkokul yapılıyordu.Inşaatta bir amele gibi çalışır,zaman zaman orada çalışanlara yemek götürürdü.Annemin; - Bu köyde yalnız sen mi varsın başkakarı da çalışsın. Eleştirilerine: - Garı senin 7 çocuğun var hepsi orada okuyacak.Derdi. Ne yazık ki ömrü vefa etmedi, okulun açılışını, bizim okula gidişimizi göremedi... Babam artık hastaydı. Odada bir yer yatağı yapılmıştı.Üstünde hala hafızamda canlı olan, büyük güllü kırmızı beyaz bir yorgan vardı.Artık birlikte tarlaya,harmana gidemiyorduk.Yanıbaşından hiç ayrılmıyordum,çoğunlukla elimi tutardı. Ben elini yüzüme sürer; - Efe, hastalığın hala geçmedi mi.? hadi kalk harmana gidelim ,okula gidelim derdim.O beni teskin etmeye çalışır; Tamam oğlum az kaldı iyileşeyim kalkacağım.Derdi.. Gerçekten de az kalmıştı... Babamın hastalığına YELPİK diyorlardı yani Nefes Darlığı. Köyde insanlar hastalanınca doktora moktora gidilmezdi.Hasta iyileşirse "Allah kurtardı",ölürse ; " Eceli gelmiş" denirdi.Babam da doktora gitmemişti. Eceli gelmişti. Evimizin önünde koca bir ateş yaktılar.Üzerine büyük bir kazanda su koydular.Babamı uzun bir tahtanın üzerine yatırıp yıkadılar.Gözlerimden sicim gibi yaşlar akıyordu.içimden sessiz sessiz : -Hani kalkacaktın okula, tarlaya harmana gidecektik..! Akşam olunca tüm köylü evlerine gittiler. Gaz lambasının alaca karanlığında annemin etrafında toplanmış,ona dokunmak ve onun varlığının güvencesini hissetmek istiyorduk.Babam olmadan geçirdiğimiz bu ilk gündü. Biz annemizi o gece tanıdık. Babamın okadar emek verdiği okul nihayet açılmıştı.Ben ve iki Abim okula başladık .Ablamın ve en büyük Abimin okul yaşı geçmişti.İki kız kardeşim ise henüz okul çağında değillerdi.. Babamın öngördüğü; - Garı bu okulda senin çocukların okuyacak ..Sözü zaman içinde gerçekleşti.Biz " ÇOBAN MEMMET" in çocuları,okullar okuduk herbirimiz hayatımızı kurtardık. Sen mezarında rahat uyu biz senin çocuların olarak senin gösterdiğin hedeflere ulaştık. Sen bizim sevgilimizdin Allahın da sevgilisi ol.. Niyazi Manav ağabeyin yazısıdır .


via Sivas Herfene https://bit.ly/2WQhjsy

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayriye Karayurt Bir eğitim neferi . Kendisi 40 yıl Sivasımız da ilkokul öğretmenliği yapmış nice çocuklar yetiştirmiştir. Cumhuriyet ilkokulunda çalıştığı zamanlar 1971 yılında yılın öğretmeni seçilmiş başarılı bir eğitimci . Şu an kendisi halen memleketi olan Sivas’ta yaşamını sürdürüyor. Değerli hocamıza sağlıklı ömürler dileriz.

via Sivas Herfene https://bit.ly/45TwjGs
via Sivas Herfene http://bit.ly/2t7LRF9

Pamukpınar öğretmen okulu Tarihçe Pamukpınar Köy Enstitüsü, Sivas-Tokat karayolu üzerinde Yıldızeli’nin 5 km kuzeyinde 1941 yılında kuruldu. Pamukpınar adının nereden geldiğinin iki ayrı söylencesi var: 1. hoş içimli kaynak suyundan geliyor. 2. yerleşke bölgesinde yüzeyden akan kireçli pınar suyu aktığı yerleri beyaza dönüştürdüğünden Pamukpınar adı kalıcılaşıyor. Kısacası Pamukpınar ismi bir sudan geliyor. Pamukpınar topraklarının istimlak işleri 1938 yılında yapıldı. 700 dönümlük arazi üzerinde 1941 yılında faaliyete geçti. Okulun yerleşme ve spor alanları hariç 400 dönüm ekilip, işlenebilir arazisi vardır. Akçadağ Köy Enstitüsü’nde okuyan Sivas, Tokat ve Erzincan’lı öğrenciler (efsane öğretmenimiz Ömer Yurdagül’ün rehberliğinde) getirilerek 2. ve 3. sınıflar oluşturuldu. Adı geçen illerin köylerinden, ilkokulu bitiren öğrenciler alınarak 1. sınıflar oluşturuldu. Başta okul müdürü Ethem Salmangil, bir müdür yardımcısı, üç öğretmen ve yüz seksen öğrenci ile eğitim-öğretime başlandı. Henüz derslik, yemekhane, yatakhane ve lojman binaları yokken; öğrenciler Yıldızeli’ndeki Cumhuriyet İlkokulu’nun zemin katında yatıyor, yemeklerini de orada yiyorlardı.. Havaların iyi olduğu günlerde Pamukpınar’a gidilerek temeller kazılıyor, tuğlalar hazırlanıyor, binaların yapımında öğrencilerin de beden gücünden yararlanılıyordu. 1942 yılından itibaren normal eğitim-öğretimin yanı sıra eğitmenler de yetiştirilmeye başlandı. Askerliğini yapmış, okuma yazma bilen erkekler alınarak, Nisan ayı ie Ekim ayı arasında kurslarda yetiştirilip, köylere Eğitmen olarak gönderiliyorlardı. Yetişkin bu insanlardan binaların yapım ve bakımlarında da yararlanıldı. Bu Eğitmenler’in kırsal bölgelerin eğitim ve kalkınmalarına büyük katkıları olmuştur. Eğitmen yetiştirilmesine 1948 yılına kadar devam edildi. Okulun kuruluşundan itibaren Döner Sermaye teşekkül ettirildi. Arazinin yarısı ekilip, biçilirken diğer yarısı nadasa bırakılıyordu. Örnek verirsek; 1964-1965 Ekim’i sonunda 8 ton arpa, 9 ton yulaf, 10 ton buğday, 2 ton saman, 3 ton ot, 1 ton yonca üretildi. Ayrıca büyükbaş hayvanlar ve kümes hayvanları da yetiştirilerek, bunların etinden, sütünden yararlanılıyordu. Yine küçük bir orman haline getirilen Pamukpınar arazisinde çam, söğüt, kavak, elma, erik, akasya, meşe vs. ağaçlar yetiştirilmiştir. Ayrıca yaz aylarında okulun büyük sınıf öğrencileri dönüşümlü olarak okula çağırılarak tarım işlerinde çalıştırıldı. Köy enstitüleri 1952 yılında zamanın yöneticileri tarafından kapatıldı. 1952 yılından itibaren 6 yıla çıkarılarak PAMUKPINAR YATILI ERKEK ÖĞRETMEN OKULU olarak eğitim öğretimini sürdürdü. 1976 yılından itibaren, ÖĞRETMEN LİSESİ’ne dönüştürüldü. 1988 yılına gelindiğinde; öğretmen lisesinin içinde bir de GÜREŞ OKULU açılarak; 1990 yılına kadar çift okullu Eğitim Öğretim sürdürüldü. 1990 yılından 1997 yılına kadar PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ adiyla faaliyetine devam etti. 1997 yılından itibaren, YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULU’na (YİBO) dönüştürüldü. 2014 yılından beri ise YATILI BÖLGE ORTAOKULU statüsünde Eğitim ve Öğretim’e hizmet veriyor. Pamukpınar 4000′e yakın öğretmen yetiştirerek yurdun her tarafına göndermiştir. Yurdumuzun her tarafında Pamukpınar’dan yetişmiş hemen her meslekten insana rastlamak mümkündür. PAMUKPINAR’DAN YETİŞENLER Cahit Külebi Şair Sabri Özer Şair ve Yazar Mahmut Özdermir Bakan Nihat Canpolat Vali Amir Çiçek Vali Halil İbrahim Akça Büyükelçi Mehmet Çağlar Genel Müdür Necati Yalçın Prof. Dr. Hüsnü Aydoğdu Müzisyen Dursun Çiçek Albay Dr. – Mv. Şeref Eroğlu Güreşçi (Dünya Şampiyonu) Hakkı Bulut Sanatçı Mehmet Güler Yazar Hasan Göztepe Yazar Ali Doğan Halk Ozanı Tevfik Karakaya Profesör Niyazi Ünsal Eski Erzincan Senatörü Emin Özdemir Yazar Mehmet Ceylan Profesör Dr. Kadim Ceylan Profesör Dr. Ahmet Erbil Fizik Prof. Dr. Amerika (NASA) Orhan Çakırer Prof. Dr. Ali Bozkurt TÖB-DER Genel başkanı Abbas Cılga Şair- Yazar Hazım Zeyrek Şair- Yazar Mehmet Adem Solak Şair- Yazar

via Sivas Herfene http://bit.ly/2s3MhyS