Ana içeriğe atla

Âşık DEVRANİ Şarkışla'nın Emlek Hüyük Köyü'nde 1928 yılında dünyaya geldi. Asıl adı Hasan deyişlerinde kullandığı mahlas ise "Devrani" dir. Çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Ailesine yük olmamak için de çevre köylerde çobanlık yaparak büyüdü. Büyüdüğü köyde o yıllarda okul olmadığı, ailesinin de Şarkışla'da okutmaya maddi gücü yetmediği için, hiç okula gitmedi. Büyüdüğü çevre olan Emlek Bölgesi asırlar boyu birçok ozanın yetiştiği, ilham aldığı, ozan geleneğinin olanca yoğunluğuyla sürdüğü bir bölgedir. Devrani' de Halk ozanlığını bir yaşam biçimi olarak benimsemek, o yolda yürümek isteyen bir ozan adayı olarak ilham alabileceği birçok ozanı (özellikle kendi köyünde yetişen Kul Sabri) deyişlerinden tanımaya öğrenmeye gençlik yıllarında başlamıştır. Sivrialan'lı Aşık Veysel, kendi köylüsü olan Ali İzzet Özkan gibi çok büyük ozanların sohbetlerinde, meşklerinde bulunarak, bilgisini ve yeteneğini geliştirme olanağı buldu. Askerlik zamanı gelince de vatani görevini yapmak üzere Sarıkamış'a gitti. Okuma yazmayı askerde öğrenerek deyişlerini yazıya aktarmaya başladı. Askerden sonra sazını koltuğuna alarak Anadolu'nun birçok köy, kasaba ve şehrini dolaştı. Özellikle okullarda öğrencilere konserler verdi. Bu gezilerde halkla iç içe, yüz yüze bulunma, onlara sazını sözünü, düşüncelerini duyurma fırsatı buldu. Bu etkinlikler adının yavaş yavaş duyulmasını sağladı. Bunlarla da yetinmedi, yurt dışında birçok konsere katılarak Almanya, Avusturya, Hollanda, Suriye, Irak, İran gibi ülkeleri dolaştı. Yaşamı boyunca emekçinin, köylünün, ezilenin yanında yer aldı. Yaşamını 1960' lı yıllardan sonra Ankara'da sürdüren Devrani 1993 yılında Hakk'a yürüdü. KİTAPLARI: Dergâha Varış (1963), Uyanalım (1968), Gerçek Ozan Susmaz (1972) ve Yırtık Aba (1990). ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER: - 1 - BİZİM KÖYÜN YAMACINDAN Bizim köyün yamacından, Acep karlar kalktı m'ola? Kevenlerin diplerinden, Göbelekler çıktı m'ola? *** Beserek'de duman var mı? Gül Dede'nin başı kar mı? Yavrularım ah-ü zar mı? Gözyaşını döktü m'ola? *** Höyük'ten iner sürüler, Koyun kuzu ne hoş meler, Yalan oldu geçen günler, Yâr yoluma baktı m'ola? *** Devrani der kambur felek, Sana kabul olmaz dilek, Omuzunda kazma kürek, Bizim evi yıktı m'ola? - 2 - VARDIR Sermaye ne hacet bizleri sofu, Ta ezel künyede ismimiz vardır, Dünya kurulmadan yüzbin yıl evvel, Ol yeşil kandilde cismimiz vardır. *** Kandilin içinde nur olan biziz, La mekân elinde sır olan biziz, Cümle ululardan Ul(u) olan biziz, Bilcümle eşyada vasfımız vardır. *** Hikmet deryasına yelken açmışız, Tevellayı teberradan seçmişiz, Kanat vurup Cibril ile uçmuşuz. Men-Aref sırrında keşfimiz vardır. *** Miraçta kelamı bizler vasfettik, Şir donuna girdik hatemi yuttuk, Kendimiz mancıkla havaya attık, Dört kitap içinde lavsımız vardır. *** İlm-i Cavidanı vird eden biziz, Tur'da lenterayı halk eden biziz, Devrani dünyayı terk eden biziz, Edep haya erkan hıfzımız vardır. La mekân: Mekansızlık alemi. Teberra: Ehl-i Beyt'in düşmanlarına düşman olmak. Tevella: Ehl-i Beyt'in sevenlerini sevmek. Şir: Aslan. Hatem: Yüzük. Mancık: Mancınık. İlm-i Cavidan: Ölümsüzlük bilimi. Vird: Söz, kelâm. ihsanozturk.com sayfasından alınmıştır.


via Sivas Herfene https://bit.ly/3I5VQAl

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayriye Karayurt Bir eğitim neferi . Kendisi 40 yıl Sivasımız da ilkokul öğretmenliği yapmış nice çocuklar yetiştirmiştir. Cumhuriyet ilkokulunda çalıştığı zamanlar 1971 yılında yılın öğretmeni seçilmiş başarılı bir eğitimci . Şu an kendisi halen memleketi olan Sivas’ta yaşamını sürdürüyor. Değerli hocamıza sağlıklı ömürler dileriz.

via Sivas Herfene https://bit.ly/45TwjGs
via Sivas Herfene http://bit.ly/2t7LRF9

Pamukpınar öğretmen okulu Tarihçe Pamukpınar Köy Enstitüsü, Sivas-Tokat karayolu üzerinde Yıldızeli’nin 5 km kuzeyinde 1941 yılında kuruldu. Pamukpınar adının nereden geldiğinin iki ayrı söylencesi var: 1. hoş içimli kaynak suyundan geliyor. 2. yerleşke bölgesinde yüzeyden akan kireçli pınar suyu aktığı yerleri beyaza dönüştürdüğünden Pamukpınar adı kalıcılaşıyor. Kısacası Pamukpınar ismi bir sudan geliyor. Pamukpınar topraklarının istimlak işleri 1938 yılında yapıldı. 700 dönümlük arazi üzerinde 1941 yılında faaliyete geçti. Okulun yerleşme ve spor alanları hariç 400 dönüm ekilip, işlenebilir arazisi vardır. Akçadağ Köy Enstitüsü’nde okuyan Sivas, Tokat ve Erzincan’lı öğrenciler (efsane öğretmenimiz Ömer Yurdagül’ün rehberliğinde) getirilerek 2. ve 3. sınıflar oluşturuldu. Adı geçen illerin köylerinden, ilkokulu bitiren öğrenciler alınarak 1. sınıflar oluşturuldu. Başta okul müdürü Ethem Salmangil, bir müdür yardımcısı, üç öğretmen ve yüz seksen öğrenci ile eğitim-öğretime başlandı. Henüz derslik, yemekhane, yatakhane ve lojman binaları yokken; öğrenciler Yıldızeli’ndeki Cumhuriyet İlkokulu’nun zemin katında yatıyor, yemeklerini de orada yiyorlardı.. Havaların iyi olduğu günlerde Pamukpınar’a gidilerek temeller kazılıyor, tuğlalar hazırlanıyor, binaların yapımında öğrencilerin de beden gücünden yararlanılıyordu. 1942 yılından itibaren normal eğitim-öğretimin yanı sıra eğitmenler de yetiştirilmeye başlandı. Askerliğini yapmış, okuma yazma bilen erkekler alınarak, Nisan ayı ie Ekim ayı arasında kurslarda yetiştirilip, köylere Eğitmen olarak gönderiliyorlardı. Yetişkin bu insanlardan binaların yapım ve bakımlarında da yararlanıldı. Bu Eğitmenler’in kırsal bölgelerin eğitim ve kalkınmalarına büyük katkıları olmuştur. Eğitmen yetiştirilmesine 1948 yılına kadar devam edildi. Okulun kuruluşundan itibaren Döner Sermaye teşekkül ettirildi. Arazinin yarısı ekilip, biçilirken diğer yarısı nadasa bırakılıyordu. Örnek verirsek; 1964-1965 Ekim’i sonunda 8 ton arpa, 9 ton yulaf, 10 ton buğday, 2 ton saman, 3 ton ot, 1 ton yonca üretildi. Ayrıca büyükbaş hayvanlar ve kümes hayvanları da yetiştirilerek, bunların etinden, sütünden yararlanılıyordu. Yine küçük bir orman haline getirilen Pamukpınar arazisinde çam, söğüt, kavak, elma, erik, akasya, meşe vs. ağaçlar yetiştirilmiştir. Ayrıca yaz aylarında okulun büyük sınıf öğrencileri dönüşümlü olarak okula çağırılarak tarım işlerinde çalıştırıldı. Köy enstitüleri 1952 yılında zamanın yöneticileri tarafından kapatıldı. 1952 yılından itibaren 6 yıla çıkarılarak PAMUKPINAR YATILI ERKEK ÖĞRETMEN OKULU olarak eğitim öğretimini sürdürdü. 1976 yılından itibaren, ÖĞRETMEN LİSESİ’ne dönüştürüldü. 1988 yılına gelindiğinde; öğretmen lisesinin içinde bir de GÜREŞ OKULU açılarak; 1990 yılına kadar çift okullu Eğitim Öğretim sürdürüldü. 1990 yılından 1997 yılına kadar PAMUKPINAR ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ adiyla faaliyetine devam etti. 1997 yılından itibaren, YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULU’na (YİBO) dönüştürüldü. 2014 yılından beri ise YATILI BÖLGE ORTAOKULU statüsünde Eğitim ve Öğretim’e hizmet veriyor. Pamukpınar 4000′e yakın öğretmen yetiştirerek yurdun her tarafına göndermiştir. Yurdumuzun her tarafında Pamukpınar’dan yetişmiş hemen her meslekten insana rastlamak mümkündür. PAMUKPINAR’DAN YETİŞENLER Cahit Külebi Şair Sabri Özer Şair ve Yazar Mahmut Özdermir Bakan Nihat Canpolat Vali Amir Çiçek Vali Halil İbrahim Akça Büyükelçi Mehmet Çağlar Genel Müdür Necati Yalçın Prof. Dr. Hüsnü Aydoğdu Müzisyen Dursun Çiçek Albay Dr. – Mv. Şeref Eroğlu Güreşçi (Dünya Şampiyonu) Hakkı Bulut Sanatçı Mehmet Güler Yazar Hasan Göztepe Yazar Ali Doğan Halk Ozanı Tevfik Karakaya Profesör Niyazi Ünsal Eski Erzincan Senatörü Emin Özdemir Yazar Mehmet Ceylan Profesör Dr. Kadim Ceylan Profesör Dr. Ahmet Erbil Fizik Prof. Dr. Amerika (NASA) Orhan Çakırer Prof. Dr. Ali Bozkurt TÖB-DER Genel başkanı Abbas Cılga Şair- Yazar Hazım Zeyrek Şair- Yazar Mehmet Adem Solak Şair- Yazar

via Sivas Herfene http://bit.ly/2s3MhyS