Tarım eskiden insan ve hayvan gücüyle yapılırdı. Kullandıkları aletler belkide Sümerlerden kalma tarım aletleriydi. Sivasın çokta verimli olmayan toprağı ve sert iklimi sebebiyle hasat çok az olurdu. Yer yer üç dört aile bir odada kalan bu insanlar kışı açlıktan ölmeden geçirebilir miyiz endişesiyle yaşarlardı. Başka şeherlilerin mehelsemedikleri ancak memeleketimizin insanları için açlıkdan ölmeyeceklerini müjdeleyen kutsal bitkiler olan madımak ve yemlikleri baharla birlikte görmek tarifi mümkün olmayan bir mutluluktu. Lakin evin ergenleri evlendirilip tarlalar bölüşülünce yaşamak için gayrı şehere göç etmekten başka çare kalmamıştı. Belki kendi köyünden başka köy görmemiş bu insanlar kendilerini Almanya da, İstanbul da, Sivas da buldular . Şehrin hangi kapısından girdilerse orda konuçlandılar. Bu sebeple 1960-80 arası kurulan mahallelerin sakinleri yakın köylülerden oluşmaktadır. Bu mahalleler aynı kültüre sahip büyük köylerdi. Mahalle sakinleri on sokak uzaklıktaki herkesi şeceresine kadar bilirlerdi. Şeherliler tarafından bu insanlar şehri mega köylere çeviren yecüc mecüc kavmi gibi algılanmış olabilir. Aaah eski Sivas, aaah eski İstanbul yakınmaları bu yıllardan sonra sıkça zikredilir oldu. Şehrin yeni sahipleri belli olunca kadim Sivaslılar bir bir kayboldular . Köyün derin mimari bilgisine vakıf olan bu insanların çocukları olan biz mühendis ve mimarlar dikdörtgenler prizmasını betonla bütünleştirerek modern Sivas’ı yeniden inşa ettik . Sivas Sivas olalalı böyle hizmet görmedi . Resim 1974 yılına ait. Mevlana –Alibaba dan Kılavuz’a giden yol (Perşembe pazarının kurulduğu yer) resmin üst kısmında görülüyor. Mısmıl ırmak yakınları. Nail Karagöz beyin paylaşımıdır . #Sivas #SultanŞehir #Sivaslı #SivasHerfene #Nostaljia #Nostalji #Cayyurt #TavsanBayırı #Bengiler

via Sivas Herfene http://bit.ly/2JxmZ4c
Yorumlar
Yorum Gönder